- Bizim binaya internet bağlatılıyor. Turkcell'inmiş fiber mi ne diyorlar, ondan.
Evet yanlış duymamıştım, fiber internet bizim binaya bağlatılmıştı. Yıllardır beklediğim bir durumdu bu. 2007'de lise stajımdan beri... Tamam dedim gelişmeler olunca bana haberdar et, dedim ve kapadım. Tabi aklımdan anında çıkmıştı TTNET. Ertesi gün telefonum çaldı arayan yine annem;
- Oğlum, internetçiler bizim daire için soruyorlar vereyim de sen konuş.
Tamam dedim. Karşımda konuşan bir kadındı.
- Merhaba ben Aysel....(burda kampanyalardan, fiyat tarifelerinden bahsetti.)
+ Merhaba. Ben zaten bayadır bekliyordum bu olayı ama ne zaman geleceğini tam kestiremiyordum. Binaya gelmesi güzel oldu. Fakat ben şu anda İstanbul'da değilim ve bu tür işleri telefondan halletme taraftarı değilim. Geldiğimde ben sizle tekrar görüşür ve bağlatırız interneti. Sanıyorum Haziran gibi geleceğim.
- Bizim bir kampanyamız vardı Mart 2012'ye kadardı ve uzattık. Bu ay sonu kampanyalar bitecek. Biz burda işlemleri yapacağız, zaten telefon da babanızın üzerine kayıtlıymış burda her şeyi biz ayarlayacağız modem kurulumunu falan yapacağız.
Söyledikleri kulağa hoş geliyordu. Kendimi bir CEO gibi hissettim o anda. Hiç bir şey yapmayacaksın hat babamın adına kayıtlı ve ağzımdan sadece "onaylıyorum" tarzı bir kelime bekleniyor, hem ailem hem de Aysel'den. 2 ay sonra eve geldiğinde hızlı bir internet... Ver elini dizi, film ve müzik arşivine tekrar.
+ Tamam o zaman Limitsiz 20 MBPS olan paketinizi bağlatalım. Ama bir sıkıntım olduğunda direk size ulaşmak istiyorum, destek hatlarıyla falan aram iyi değildir. Çok bekletiyorlar ondan da sevmiyorum.
- Tabiki ben annenize telefon numaramı bırakıyorum.
+ Peki sağolun.
- İyi akşamlar.
+ Sizede.
Daha sonra anneme verdi telefonu işte durumu falan izah ettim. Benim için iyi olduğunu bayadır beklediğimi falan. Tamam dedi. Onun işine de ev telefonuna eklenecek her yöne 300 dakika geliyordu. Karşılıklı anlaştık.
Ertesi gün tekrar annemden bir arama geldi.
- İnterneti bağladılar şimdi, gittiler haberin olsun. Modemi kapatmayın dediler, telefon da devredışı oluyormuş kapanınca.
Şok olmuştum. Dün onayladım ve daha 24 saat geçmeden modemi bağlamışlar, her şeyi ayarlamışlar. TTNET'ten sonra bünyeye ilaç gibi gelmişti bu durum ve yüzümde bir tebessüm belirdi.
+ Tamam sizde kapamazsınız o zaman. Kablosuzun şifresini öyle kolay bir şey yapmasalardı bari.
- Ne bileyim onu kız kardeşinle konuşursun. Ben anlamam o işlerden.
+ Tamam o zaman hadi görüşürüz.
Kendi kendime yeni ISS'i düşünüyordum. Arşivimi daha derin yapabilecekmiydim acaba? Ama onun için de internette bazı verilere ulaşmam gerekirdi. İsterse 1000 Mbps olsun, internette olmadıktan sonra ne işe yarayacaktı ki? kendi kendime sorduğum ve cevapladığım, soru cevap kombinasyonlarından sonra açtım nba 2k12'yi....
İstanbul'a geldikten sonra...
Tabi bilgisayara ilk oturduğumda ilk olarak internetin hızını denemem gerekiyordu. Youtube'den bir video çekeyim dedim. Aman aman o da ne; 3 küsür mb çekiyorum saniyede. Tabi 1080p lik ve yaklaşık 4 dakikalık bir videoyu saniyelerle çektim.
Daha sonra ekşi'ye bakayım dedim ne var ne yok turkcell superonline fiber internet hakkında diye. Tahmin ettiğimden daha olumsuz yorumlarla karşılaştım. Limitsiz dedikleri 100 GB olarak sınırlanmış, ondan sonra internetin hızı düşüyormuş. Okuduğum kadarıyla benim LİMİTSİZ 20 MBPS olarak bağlattığım internetim 100 GB/20 MBPS olmuştu bir anda. Tüm hayallerim suya düştü. Filmler, diziler, albümler gözümün önünde uçuştu bir anda.
...
Artık daha uzatmayacağım bu yazıyı; yazma amacım geçen gün kotamı sorguladıktan sonra karşılaştığım durum. Geçen ay yaklaşık 10 gün kadar hızı düşük kullandım. Bu arada kota aşımından sonra ki hızını 0.82 MBPS falan oluyor. Kurcalamadım kotaya bakmadım da, kotayı aşmışımdır heralde dedim. Ta ki temmuzun 15'ine kadar... Kota sorgulama ekranına girdiğimde 25 GB'a yakın bir indirmem vardı ama hızım 0.92 olarak gözüküyordu speedtest'de. Upload hızı da 0.25. Direk sitesine girip şikayet formunu doldurdum. İki tane ss'ide iliştirdim imgur aracılığıyla şikayet formuma. Üç gün sonra mailime şikayetimin onlara ulaştığını, incelendikten sonra bana dönüş yapılacağı cevabını attılar. Beklemeye başladım ve bugün Burcu isimli çalışanı tarafından arandım.
Staj yerimde öğle tatilinde bilgisayar başında haberlere bakarken telefonum çaldı. 0850 numara arıyordu yabancı numaradır diye ilkten açmaya hiç niyetlenmedim. Sonra aklıma geldi Turkcell'in beni arayabileceği ve açtım. Tahmin ettiğim gibiydi.
- Merhaba Ben Burcu... (Neden aradığını vs.. açıklamalarından sonra) X Bey'le mi görüşüyorum?
+ Yok ben Y, oğluyum.
- İsminizi tekrar alabilir miyim?
+ Y.
- Attığınız mailde kotanızın 100 GB olduğunu ve hızınızın düştüğünü belirtmişsiniz. Ama benim elimdeki sözleşmede 25 GB'lık bir anlaşmanız olduğunuz yazıyor.
+ Nasıl? Ben bunu ilk bağlattığımda LİMİTSİZ 20 MBPS olarak bağlattım. Daha sonra netten gördüğüm kadarıyla limitsiz dediğinizin 100 GB olduğunu öğrendim. Şimdi bana 25 GB kotam olduğunu mu söylüyorsunuz?
- Evet elimdeki sözleşmede böyle yazılmış.
Telefonda ya nasıl oluyor ben Aysel'le böyle konuşmamıştım, diyemezdim tabiki de. Ondan ben eve gidince sözleşmeye bakıp duruma göre tekrar dönerim size dedim. iyi günlerleştik ve kapandı telefon.
Şimdi düşünüyorum kendi kendime tekrar ve tekrar. Limitsiz olarak aldığım daha sonra 100 Gb kotalı oluyor ve şimdi bana 25 Gb olduğunu söylüyorlar. Limitsiz diye millete yutturup 100 GB olarak kakalamalarını bir yere kadar anlayabilirim, günümüzün ticaret mantığında fakat 25 GB'ı kabul edemem kesinlikle. Eve gidince ilk işin bu sıkıntıyı araştırmak olacak.
Ama 25 GB ve benim ödediğim faturaya uyan bir kampanyası yok Turkcell'in:
Telefonun 300 dakikayı geçmesinden dolayı fatura biraz farklı gelebiliyor fakat 50 küsür olarak ödediğimizi biliyorum faturayı. Bundan dolayı 25 GB kota muhabbeti çok ama çok saçma. An itibariyle öğle tatilinin süresinin geçmesine ve daha fazla sinirlenmemek adına bu yazımı noktalıyorum.
Ama şüphelerim gerçekleşirse Aysel sana çok güzel laflar hazırladım. İkinci işim de anneme verdiğin o numarayı bulup seni aramak olacak.
No comments:
Post a Comment